Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Saltan ve SDÜ yönetimi, basın mensuplarıyla Doğu Yerleşkesi Merkezi Yemekhanesi VIP Salonu’nda bir araya geldi.
SDÜ’nün Isparta için önemli bir değer olduğunu belirten SDÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Saltan, 32 yıllık süreç içerisinde SDÜ’nün gelişim açısından büyük aşamalar kaydettiğini ifade etti. Rektör Prof. Dr. Saltan şöyle konuştu: “Bu 32 yıl içerisinde Üniversitemiz değişip dönüştü. Şu anda yönetim olarak planladığımız büyük gelişmeler var. Zaman içerisinde bunları realiteye kavuştukça paylaşacağız. Kamu binalarında enerji verimliliğine ilişkin çalışmalarımız var. Türkiye’de bir ilk. Şu anda ekonomik durumu da göz önüne aldığımızda bunların büyük projeler olduğunu belirtmek isterim. Hastanemiz 2001 yılında yapıldı. Hastanemiz biliyorsunuz ki sadece Isparta’ya hizmet etmiyor çevre illere de hizmet ediyor. Dolayısıyla yoğun bir kullanım var. Yoğun kullanımdan dolayı da haliyle, eskiyen, düzeltmemiz gereken yerler var. Hastanemizi daha iyi bir hale getirmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Hastanemiz için ne yapmamız gerekiyorsa, elimizden gelen bütün imkânları kullanıyoruz. Birlikten güç doğar. Bir şeyler yapılacaksa beraber yapmak gerekiyor. Buna basın da dâhil. Üniversite şehrini sahiplenir şehir de üniversitesini sahiplenir. Gelişme bu şekilde sağlanır. Çözüm merci üniversitedir. Üniversite lokomotiftir. Fikrin çıktığı yerdir. Her şeye öncelik sağlar. Biz de üniversite olarak bunları canla başla yapmaya gayret ediyoruz Bunun sonuçlarını da çeşitli göstergelerle alıyoruz.”
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihat Ayyıldız ise SDÜ’de yapılan eğitim-öğretim ve araştırmalara ilişkin bilgiler sundu. Prof. Dr. Ayyıldız şunları söyledi: Üniversitemiz 40 bin öğrenciye sahip. Her yıl 7 bin civarında öğrencimiz ailemize katılıyor ve 7 bin civarında öğrencimiz de mezun oluyor. SDÜ, 2 bine yakın akademik ve 3 bine yakın idari personeli ile faaliyetlerine devam ediyor. Araştırma kuruluşları tarafından en çok endekslenen üniversitelerden biri konumundayız. Dünya üniversiteleri içerisinde yer edinmiş durumdayız. Özellikle yürütülen projeler arasında kabul oranımız her geçen gün artıyor. TÜBİTAK projelerinde yüzde 26 seviyelerinde kabul oranımız var. Bu çok ciddi bir rakam. 2025 yılı itibariyle de bu oranın çok yukarılarda olacağını söyleyebilirim. Teknoloji Transfer Ofisi ve araştırma politikaları ve patentler noktasında ciddi ilerlemelerimiz var. YÖK tarafından seramik ve kompozit malzemeler alanına öncelikli alan misyonu verildi. Üniversitemiz YÖKAK tarafından, kurumsal akreditasyon kapsamında akredite edildi. Öğrenci bilgi sistemi üzerinde yapmış olduğumuz yeniliklerle Türkiye’de tek olduğumuzu iddia ediyorum. Çünkü uzun yıllar çabalarımız oldu ve alt yapıyı bu noktada sağlamlaştırdık. Hangi öğrencinin hangi programdan hangi kazanımla mezun olduğunu ölçen bir programı biz devreye aldık.”